24 Aralık 2012 Pazartesi

Karlar Kraliçesi

Pazar günkü Narnia oyununa 1 ay öncesinden bilet almıştık. Filminin serisini Naz evde kaç kere seyretti bilmiyorum, Narnia-3 vizyona girdiğinde sinemada seyretsin diye 3 boyutlusuna gittiğimizde korktuğundan uzun bir süre ara vermiştik. Tiyatrosundan zevk alacağını düşünerek biletimizi alıp söylemiştim. Tiyatroya giriş yaparken oyunun değiştiğini, oyuncunun ayağı kırıldığı için “Karlar Kraliçesi” oyunun oynandığını öğrendik. Bu oyuna da gelmek istediğimizden girmeye karar verdik. İçeriye girdiğimde sanki bütün işyerimdeki arkadaşlar, tanıdığım simalar benzer yaştaki çocuklarıyla ordaydı. Kendimi işyerimdeki konferans salonunda hissettim.

Oyunun kısaca konusu; Gerda ve Kai iki yakın arkadaştır. Karlar Kraliçesi, Kai’a büyü yaparak kaçırır ve onu Kuzey Kutbu’ndaki buzdan sarayına götürür. Gerda’nın arkadaşını kurtarmak için çıktığı yolculukta başına gelenleri anlatan bir oyun.

Oyun 2 perde olduğu için çocuklara uzun gelebilirdi ama müzikal olmasından dolayı sıkmadı. Kızım oldukça beğendi. Favorisi karlar kraliçesiydi. Özellikle karlar kraliçesinin çıkacağı sahneleri dört gözle bekledi. Bu sabah kalktığında bana hala oyundan bahsediyordu. Kızımızın zevk aldığı, mutlu olduğu her şeyden bizde mutlu olduğumuzdan; bu sezon oynanan DT çocuk oyunlarına götürebilmek için elimden geleni yapmayı düşünüyorum…


19 Aralık 2012 Çarşamba

Okuldaki aşı günümüz

Pazartesi günü aşı yapılacağı yönünde mesajı alınca açıkça okuldakiler konusunda endişelendim. Naz a aşı olacağını tabiî ki söylemedim. Ama işteyken Naz şimdi yıkıyordur ortalığı, 4 kişi tutuyordur diye düşünmüştüm. Çünkü bebekliğinden beri doktorlar, hemşireler, hastanelerden hiç hoşlanmazdı, sürekli ağladığından doktor nasıl muayene edeceğini bilemezdi, o yüzden doktora götürmekten nefret ederdim. Hatırlarım bir keresinde kan alacaklar; 2 hemşire yapamadı, tam 4 kişi ayaklardan, kollardan, başından tutulmuştu. Hastalanıp iğne olduğu zamanlarda 2 gün boyunca yürüyemezdi, kreşte öğretmenleri, evde biz kucakta taşırdık. Elinde, kolunda benim göremediğim, ama kendisinin gördüğü, illaki orda olduğunu kabul etmeniz gereken yaraların çok acıdığı ve evde sürekli yara bandı ile gezen tipleriz biz. İlkokula başladığında okuldan ilk arayan beni öğretmeni değil okul doktoruydu. Naz düşmüş, ağlaması kesilmiyormuş, doktorun bana dediği “görünürde kanamada yok, sadece sürtmüş ama çok kötü ağlıyor. Kırık, başka bişey olabilir, gelip hastaneye götürüp bir film çektirin isterseniz” demişti...Yani benim kızımın acı eşiği çok yüksek yani en ufak ağrıya bile çok çok duyarlıdır. Hal böyle olunca o gün Sevil ablasına söyledim, Naz’ı servisten alınca kötü olabilir, her yerim ağrıyor diyebilir, hazırlıklı ol diye uyarmıştım. Ama eve gidince kızım fazlasıyla neşeli, koşarak  “Biliyor musun anne, bugün ben aşı oldum, hem de her iki kolumdan ve hiç acımadı, sadece sinek konması gibiydi” diyince içimden bir şok geçirdim. Hala da şokum devam ediyor…

18 Aralık 2012 Salı

İlk veli toplantımız

Cumartesi günü ilk toplantımıza gittik…Ablamdan öğrenmiştim, 2 kişi gitmenin faydasını, biriniz bir sırada beklerken diğeri başka öğretmende sırada bekler diye, tecrübe ettik bizde, genellikle anneler gelmişti, o yüzden onlar çok dolaşamadılar, ama biz çok iyi organize olduk, 2 ayrı koldan branş öğretmenlerine dağıldık (tabi önemli dersleri kendim aldım ki, sorularımı sorabileyim diye, ya da bizim baba sadece dinler diye korktum valla..)  İnsan yaşayıp tecrübe ediniyor, babam benim toplantıma giderken hiç umursamazdım ama şimdi orda senin çocuğun hakkında konuşulması, gelişiminin anlatılması bazı yerlerde gururlanman, bazı yerlerde hadi ya diye iç geçirmeler, hepsi bambaşka duygular, heyecanlar, kendim için önemsemediğim şeyler çocuğum sözkonusu olduğunda birden ne kadar önemli oluveriyor bunu anladım… Eve gidince tekrar içime alasım geldi Naz’ımı, artık büyümüştü iyice, gurur duydum kızımla ama bir o kadar da korktum, artık nasıl koruyacağım diye…


17 Aralık 2012 Pazartesi

Anne Babalar İçin Okunması Önerilen Kitaplar

Okulumuzun biz velilere gönderdiği "Anne Babalar İçin Okunması Önerilen Kitaplar" listesinden alınmıştır. Ne kadar çok okursak o kadar çocuklarımıza faydalı olacağımızı düşünüyorum....


13 Aralık 2012 Perşembe

Disney Live

Çarşamba akşamı babamızın getirdiği davetiyeler sayesinde Naz ve kuzeni ile Mickey’nin müzik festivaline gittik. Naz tekrar disneyland a gidip orda gösteriyi seyredeceğimizi sandı.

Müzikler, kostümler, danslar çok güzeldi, profesyonelce hazırlanılmıştı. Alaaddin (Prenses Yasemin, Cin, Alaaddin), Küçük Deniz kızı (Ariel, Kötü Ursula), Toy story (Buzz, Yeşil askerler) bölümlerinde filmlerinden bazı sahneler vardı, karakterler aynı filmlerdeki gibiydi. Biz Naz ile Küçük Deniz Kızı’nı çok seyrettiğimiz için film ile aynıydı. Naz tabiî ki en çok Ariel li kısmı beğendi. Bir daha ne zaman çıkacak diye öyle bekledi. Bu kısmın daha uzun olmasını istedi.

Salon çok büyük olduğu için mi bilmiyorum (Congressium) ses sistemi bize çok iyi gelmedi. Sesler banttan geliyordu ve ses seviyesi yüksekti. Kısacası canlı çizgi film, müzik ve dans gösterisiydi. Yağmurlu ve soğuk Ankara akşamı için güzel bir etkinlik oldu.

6 Aralık 2012 Perşembe

Solaklar için kalem


Malum Naz artık 1.sınıf öğrencisi. Sol elle ve özellikle dik yazdığından el yazısında çok çabuk yoruluyor. Internetten nasıl kalem daha iyi olur diye uzun bir araştırma yaptım. Çok çeşitli yorumlar var ama almak için hiç bişey bulamamıştım. Daha sonra öğretmenimizle konuşup Stabilo’nun sağ ve sol el kullananlar için ayrı ayrı tasarlanmış ergonomik kurşun kalemlerinin olduğunu öğrendim. Biz hem 3,15 uçlu hemde 1,4 uçlusunu aldık. 3.15 uçlu kurşun kalem gibi ama kalem açacağı ile ucu kolay açılabilinir mi bilmiyorum. 1,4 olan ise açacak olmadan kullanılabiliniyor. (Biz birisini okulda bırakmak için diğerini de evde yazmak için aldık). Kız ve erkek çocuklar için değişik renk seçenekleri var. Bakalım Naz rahat kullanabilecek mi ve iyi sonuçlanacak mı? 


25 Kasım 2012 Pazar

Çocuk tiyatrosu

Ankara da kış başlayınca çocuk ile yapılacak aktivite sayısıda azalıyor. Malum hafta sonumuzun çoğu avm lerde geçiyor. Naz Paris e gittiğimizden beri Külkedisi’ne merak saldı (Orada ışıltılı elbiseyle görünce çok beğenmişti). Işıldayan bebeğini alıp bak nasıl ışıldıyor diye ışıkları söndürüp herkese gösteriyordu. Dolayısıyla sıcağı sıcağına Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ndeki “Külkedisi” tiyatrosuna bilet aldık. Daha önce gittiğimiz Buz Devri’ni hiç beğenmemiştik. Ama Külkedisi iyiydi. Oyundan sonra evde eline fırçayı alıp “Bir isteğiniz var mı efendim” diye ortalıkta dolaşıyor benim kızım. Tabi bende kötü üvey anne olarak emirler veriyorum. Biz böyle oynarken babamız eve geldi. Ne oluyor böyle, neden Naz’a bu kadar kötü davranıyorsun, iş yaptırıyorsun diye şoke oldu. Oyun da olsa kocamın vicdanı kaldırmadı.



11 Ekim 2012 Perşembe

Hastalık

Bugünlerde Ankara’da kime sorsam büyük-küçük ya çocuğu, ya arkadaşı, ya da tanıdığı hasta. Aynı şikayetler: ishal, karın ağrısı, kusma, belki ateş. Maalesef bu salgından bizde muztaribiz. Naz’ım geçen hafta karın ağrısı, ishal ile başladığı maratona kusma ve ateş ile devam etti. Hala düzelemedik. Okula bir gün gidip diğer gün gidemiyoruz. Hastaneler aynı şikayetle gelen hastalarla doluymuş. Ben ve kızım ortalıkta bir salgın sözkonusuyla ilk alanlardan oluruz. İkimizin de bağışıklık sisteminin çok iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Pazartesi gününü yataktan çıkmadan bütün gününü orda geçirdi. Ne televizyon, ne uyuma sadece yattı. Hiç Naz’ı böyle halsiz görmemiştim.  Umarım bu yılki hastalık hakkımızı kullanmış olup bir daha hastalanmayız…

28 Eylül 2012 Cuma

İlkokul günleri

Okula başlayalı 3 hafta bitti. Her şey oturmaya başladı. Okul kıyafetlerini beğenmez nasıl giydireceğim derken formasını çok şık buldu hatta serbest kıyafet günü bile okul forması ile gitmek istiyor. Çok şaşırttı beni. Başta ödev yaptırmak çok zordu ama şimdi hergün düzenli olarak ödevi yapmamız gerektiğini biliyor. Ama yine de çok yoruluyor ve ben içimden kıyamıyorum (çok küçükler ve haklı olarak çok yoruluyorlar). Daha önce montesorri okuluna(kreş) gitmiş olduğumuz için şimdilik yaptıklarına bebek işi diyor. Başarılı oldukça şevki artıyor. Umarım hep böyle devam eder. Şimdiki sorunumuz yemek. Yemekte çok seçici olduğu için öğlen okulda çok yemiyor ve buna nasıl çözüm bulacağımı bilmiyorum. Umarım zamanla yemek ile de sorunumuz biter. Okulun yanında piyanoya ve baleye başladık. Bale geçen sene haftada 1 iken şimdi haftada 2 ye çıktı. Çok sevdiği için severek gidiyor. Piyanoya başladık ama biraz zor gidiyor, çabuk sıkılıyor. Beynin sağ ve sol tarafını çalıştırması, konsantrasyonunu artırması gibi nedenlerle önemli bulduğumdan pes edesiye kadar devam etmeyi düşünüyorum. Ders dinlemesinde etkili olacağına inanıyorum. O yüzden hafta sonunda şoför gibi onu ordan oraya yetiştirmekten dolayı mutsuz değilim. Ona katkısı olacağını düşündüğüm için severek gidiyor, bekliyor ve dönüyoruz.

10 Eylül 2012 Pazartesi

1.sınıf ilk gün

Okula başladık. Sanki ben okula başlıyordum, sanki benim okulumun ilk günüydü, anne olmak böyle bir şey işte dedim, tekrar kendimi onun yerine koydum, bir önceki gece uyuyamadım, ne olacak, ağlayacak mı, sevecek mi, alışacak mı, daha çok küçük mü, iyi mi yaptım? Bu sorular sürekli kafamda yankılandı. Ama ilk gün korktuğum gibi geçmedi. Hatta süperdi. Kızımız büyümüş bunu gördük, isimleri okunup sınıflarına giderken babamızın gözlerinden yaşlar akıyordu. Daha dün gibi karnımda olan küçücük bebeğim, büyüdü ve okullu oldu. Sevinç, gurur, hüzün, mutluluk, stres hepsi bir aradaydı. Umarım o güzel yüzü hep mutlu olur…

7 Eylül 2012 Cuma

Disneyland Park Bölümleri-3

Discoveryland

37: Orbitron
Uçan yörüngeler, çok güzel ama çok sıra var ve yavaş ilerliyor.


 41: Les Mysteres du Nautilus
Nautilus denizaltısına girip, deniz canavarını seyredip seslendirmeleri dinliyorsunuz.




42: Space Mountain
Roller coaster, heyecanseverler için, çocukla mümkün değil



43: Autopia
1950 lerin minyatür arabaları ile gezinti

Disneyland Park Bölümleri-2

Fantasyland (Bizce küçük yaş grubu için en eğlenceli yer)

20: Sleeping Beauty Castle:
Uyuyan güzelin şatosu. Belkide park içindeki en görkemli yer. Şatonun içinden fantasyland alanına geçiyorsunuz. Üst katta uyuyan güzelin hikayesi minyatür olarak bölüm bölüm anlatılmış.



22: Blache-Neige et les Sept Nains:
Trene binip karanlık ve korkunç ormanın içinde giderek Pamuk prenses ve 7 cüceler, kötü kraliçeyi anlatan bölüm.

23: Les Voyages de Pinocchio:
Trene binip Pinokyonun hikayesini anlatan bölüm.

24: Le Carrousel de Lancelot:
Atlı karınca.


25:Peter Pan’s Flight
Korsan gemisine binip raylar üzerinde karanlıkta uçuyorsunuz. Çok sıra var. O yüzden fast pass bileti almalısınız.

26:Disneyland Railroad
Trene binip park içinde gezdiriyor ama her park yerinde durması yolcu indirip bindirmesi ve çok sıra olması yüzünden tavsiye etmiyorum.


28: Dumbo the Flying Elephant
Uçan filler. Çok güzeldi ama çok sıra oluyor, sıranın zor ilerlediği ve bekleme süresinin uzun olduğu bir oyun, sabah saatlerinde gelmeniz tavsiye olunur.



29: Alice’s Curious Labyrinth
Labirent, manzarası çok güzel, kalabalık değil

















30: Mad Hatter’s Tes Cups
Dönen Fincanlar

31: Casey Jr.-le Petit Train du Cirque
Çok keyifli tren yolculuğu, sıra hızlı ilerliyor

  
32: Le Pays des Contes de fees
Sandalla gezerek ünlü masalları seyrediyorsunuz















33: It’s a small world
Favorimizdi. Sandalla minyatür olarak bütün dünyadan ülkelerin özelliklerine göre çocukların olduğu ışıltılı ve müzikli. Sırası çok fazla ama çabuk ilerliyor.



34: Princess Pavillion
Güzel ve Çirkin’deki Bella, Pamuk Prenses veya Tiana prenseslerinden biri ile tanışıp fotoğraf çektirme. 1 adet fotoğraf 15 euro. Çok sıra var ve çok yavaş ilerliyor.

Disneyland Park Bölümleri-1


Bu haritayı parkın içine girince bölmelerden almayı unutmayın...

5 Eylül 2012 Çarşamba

Disneyland Paris gezisi tecrübelerim Bölüm3

Harcama Çizelgesi
Size fikir vermesi açısından fiyat tablomu ekliyorum.


 ÖDENENLERTOPLAM TLNOTLAR
UÇAK (2 yetişkin, 1 çocuk)2797TL2797Air france
VİZE (2 kişi)120EURO268Kişi başı 60 euro, 0-6 yaş ücretsiz
EYFEL BİLETİ (2 yetişkin, 1 çocuk)21EURO482.kat yetişkin 8,5 euro, çocuk 4 euro
NEHİR GEZİSİ (2 yetişkin, 1 çocuk)23,5EURO54Seinn gezisi (1 saatlik)
TRANSFER (Gidiş dönüş) private car130EURO299Tek yön 65 euro
YURTDIŞI ÇIKIŞ (2 yetişkin)30TL30Kişi başı 15 TL, çocuk ücretsiz
ATATÜRK HAV.OTOPARK (5 günlük)92TL92Garanti bankası kampanyalı %50 indirimli 
DİSNEYLAND GİRİŞ (3 günlük)466EURO1.0721 gün / 1 park yetişkin 61 euro, çocuk 55 euro ; 1 gün / 2 park yetişkin 74 euro, çocuk 66 euro ; 2 gün / 2 park yetişkin 131 euro, çocuk 117 euro ; 3 gün / 2 park yetişkin 162 euro, çocuk 142 euro
METRO BİLETLERİ(2 gün visit)77EURO177Eğer sadece pariste 1 gün gecirecekseniz yetişkin  20,50 Euro, çocuk 10,25 euro ; 2 gün geçirecekseniz yetişkin 31,15, çocuk 15,55 euro
OTEL(4 kişilik 4 gece)779EURO1.792Magic Circus otel aile odası (şehir vergisi dahil)
YEMEK+MASRAF (5 gün)450EURO1.035Öğle yemeği+Akşam yemeği+içecekler
TOPLAM7.663 

Disneyland Paris gezisi tecrübelerim Bölüm2

Disneyland Park:
* Disneyland’de vakit geçirecekseniz hafta içini seçmelisiniz. Hafta içide çok kalabalık ama hafta sonu inanılmaz derece fazla sıra var, yemek bile yiyemiyorsunuz. Biz 3 günümüzü disneyland parkta geçirdik. Naz çok eğlendi. En çok bulunduğumuz alan Fantasyland idi. Bazı oyunlarda fast pass geçişler var. Burada size belirli saat verildiğinde o saatte çok az bekleyerek uzun kuyruklardan kurtulabiliyorsunuz. Her oyunun önünde bekleme süreleri yazıyor. Bunlar kesinlikle doğruyu gösteriyor.  (Resimde örnek bir kuyruk var)

*Ayrıca saat 19 ve 22.15 deki geçit töreni için önceden Main street’ten yer kapmanız gerekiyor. Çok kalabalık oluyor. Ama bütün kahramanları aynı anda orda görmesi inanılmaz güzeldi.

*Buradaki havaya aldanmayın. Orası ile buradaki hava sıcaklığı en az 10-15 derece fark ediyor. Biz ince montla donduk, ordan kalın mont almak zorunda kaldık.

*Her şey çok pahalı. Yemekler kişi başı hamburger tipi menüler 11-20 euro arasında. 0,5 lt lik Su 3-4 euro civarında. Öğlen yemeğini 12.30 dan; akşam yemeğini 18.30 dan önce yemeye çalışın, zira ne yemek yemek için oturacak masa bulamadığınız gibi 1 saat de ayakta yemek için kuyruk beklemek zorunda kalırsınız. İçeçeceklerinizi parka girmeden önce metro istasyonundan alabilirsiniz. Genellikle Paris ten gelenler yiyecekleri(sandviç tarzı) ile birlikte geliyor.

*İçeride Disney ürünleri satan bir sürü mağaza bulunmakta. Kostümler Türkiye ye göre pahalı ama Naz çok istediği için almak zorunda kaldık. Resimdeki rapunzel kostümü 60 euro, saç 15 euro. (burada kostümü varsa götürün, biz yanımıza almadığımıza pişman olduk)

*Eğer benim kızım gibi çocuğunuz yemekte seçici ve her şeyi denemiyorsa valizinize mutlaka sevdiklerinizi koymanızı öneririm (Mesela kutu süt, sevdiği bisküvi kekler, kahvaltı için peynir, zeytin ezmesi, ton balığı)

4 Eylül 2012 Salı

Disneyland Paris gezisi tecrübelerim Bölüm1

Uzun süre planlayıp, düşündüğümüz gezi sonuçlandı. Çok eğlendik. Güzeldi. İnternette Paris’te nereye nasıl gidileceği birçok sitede olduğundan ben aklıma gelen ve kendimce faydası olabilecek tecrübelerimi yazmak istedim.

1. Charles de Gaulle havaalanına indiğinizde eğer pusetiniz varsa bagajlarınızla aynı yerden almıyorsunuz (Biz bilmediğimizden çok bekledik ve sonra öğrendik).

2. İnternetten ayarladığımız transfer hizmeti çok iyiydi. (Arabalar, zamanlama vb.) http://www.parisairportransfer.com/en/booking.html adresinden yaptırdık. Ya da resa@parisviplimo.com adresine mesaj atabilirsiniz. (Havaalanı-Disneyland oteli tek yön 65 euro)

3. Magic Circus oteli beğenmedik. Tavsiye etmiyorum. Giriş ve restaurant kısmı çok soğuktu, kahvaltı yaparken montla oturmanız gerekiyor, çok temiz olduğunu söyleyemeyeceğim, kahvaltısı çok kötüydü. Bir dahaki sefere(artık 5-6 yıl sonra) disneyland park içindeki oteli ayarlamayı düşünebilirim.



 
4. Disneyland’in çok kalabalık olacağını bildiğimizden; ne olur ne olmaz Allah korusun Naz kaybolursa diye gitmeden önce resimdeki gibi bir kimlik hazırladık.

4. Eiffel kulesine çıkmak istiyorsanız gitmeden önce internetten biletlerinizi almayı unutmayın (http://ticket.toureiffel.fr/ adresinden biletlerimizi almıştık, hiç sıra beklemedik, yada orda hem bilet hemde asansör sırası için beklersiniz, internetten alınan biletler için farklı asansör çıkışı var)

5. Disneyland te kalıp Paris e gezmeye gidecekseniz metro ağını önceden inceleyin (Hangi hatta hangi durakta ineceğinizi bakın, eşim iyi çalışmıştı, o yüzden bizim için çok kolay oldu). Ayrıca visite kartlardan alabilirsiniz (tüm hatlarda geçerli, metro,otobüs o gün içinde istediğiniz kadar kullanabiliyorsunuz). Puset ile metro seyahati zor oluyor, zira çok merdiven var, ama otobüsler çok rahat.

6. Disneyland’tan Charles de Etoile durağına kadar (Zafer Takısının olduğu meydan yani Şanselize cad.) metro(Rer-A) ile gelip daha sonra buradan yürüyüş yapabilirsiniz. Eğer Disneyland’tan Eiffel kulesine gidecekseniz Rer-A hattından Charles de Etoile durağında inip 6 no’lu tren hattından tekrar binip Bir-Hakeem durağında inmeniz gerekmektedir.

7. Zafer takısından Louvre müzesine kadar yürüdüğümüz için Louvre dan velo taxi ye (bisiklet gibi) bindik. Notre Dame gittik. Naz’ın hiç bu kadar eğlendiğini hatırlamıyorum. Küçük çocuklular için tavsiye edilir. (Velo taxi Louvre – Notre Dame arası 15 euro)  

28 Ağustos 2012 Salı

İlkokula başlama heyecanı


Okul telaşımız başlıyor. Naz Şubat ayı doğumlu olunca seviniyordum, okula gittiğinde büyük olacak diye ama maalesef tam tersi oldu ve erken yaşta 1.sınıfa başlıyor. Aylardır ne yapacak diye düşünmekten bi hoş olmuştum, sonunda stresten hastalanınca oluruna bırakayım dedim (ama mümkün değil, her zaman kafamda soru işareti, gazetede bu konu ile ilgili bir yazı okuyunca, ne yapacak diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum)
Göndermek istediğimiz okul 66 aydan büyük olunca anasınıfına almayınca 1. sınıfa kayıt ettirmek zorunda kaldık. Tek tesellim 2007 liler için ayrı bir sınıf açılması ve özbakım ihtiyaçları için yardımcı bulundurmaları. Ama yinede büyük çocukların olduğu okulda duygusal olarak nasıl olacağı, 40 dakika ders dinleyip dinlemeyeceğini düşünüp duruyorum.
Okulların açılmasına 1,5 hafta kaldı, bizde hazırlıklarımıza başladık, okul ihtiyaç listesindekileri aldık, odası için masa ve kitaplık aldık, böyle olunca ben gideyim ders çalışayım demeye başladı J Çanta ve kıyafetlerimiz kaldı, onuda Paris gezimizden sonra alacağız.

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Disneyland Paris gezisi hazırlık

Naz doğduğundan beri çocukla yurtdışına gidersek ne yaparız, ne yediririz, hastalanırsa ne yaparız diye düşünerek her sene erteledik (Tabii zor çocuk olması en büyük etkendi) ve nihayet 5 yaşına geldiğinde apar topar 1.sınıf olunca moral olsun diye düşünerek disneyland gezisini organize ettik. Herkes daha erken, bişey hatırlamaz, korkar vb. gibi sözlerle vazgeçirmeye çalışsada azmettik. Ama hep içimde ne olacak, naz çok korkar mı, aç kalır mı, valize en sevdiği yiyecekleri koyayım hiç olmazsa, orda nasıl yürüyecek, pusete sığar mı diye kafamın içerisinde sürekli kendi kendimle konuştum.
İlkbaşta kızımız ile daha kolay olur diye düşünerek tur ile gitmek istedik ama baktık bize çok pahalıya gelince kendimiz ayarladık. Air France’dan uçak biletlerimizi almakla başladık işe, daha sonra booking.com dan otel (Magic Circus Otel-Disneyland) rezervasyonu yaptırdık (iptal seçenekli, ne olur olmaz diye). Daha sonra internet sitesinden bulduğumuz bir yerden otel ve havaalanı transferimizi özel araç olarak ayarladık. 4 gece 5 günlük tatilimizin 2 gününü Disneyland, 2 gününü Paris diye düşündük. Orada sıra beklemeyelim diye Eiffel kulesi ve Seine nehri biletlerimizi internetten satın aldık.
Bavul check list ten kontrol ederek her şeyimizi hazırladık…
Artık ilk yurtdışı maceramıza hazırız. İnşallah çok iyi vakit geçiririz.

Ankara Özel İlkokul fiyat karşılaştırması

Naz için okul araştırırken tuttuğum tablo.


  2012-2013 İLKÖĞRETİM 1/4.SINIF
S/NÖzel Okul AdıEğ.ÜcretiYemek Üc.TOPLAM
1Sınav Koleji16.250 TL2.950 TL19.200 TL
2Bilkent17.935 TL0 TL17.935 TL
3Ankara Üniversitesi 13.900 TL2.200 TL16.100 TL
4Gazi13.800 TL2.160 TL15.960 TL
5Nesibe Aydın13.930 TL1.880 TL15.810 TL
6Arı13.037 TL1.917 TL14.954 TL
7ODTÜ14.400 TL0 TL14.400 TL
8Jale Tezer12.500 TL1.750 TL14.250 TL
9Maya12.400 TL1.845 TL14.245 TL
10Ted14.000 TL?14.000 TL