28 Haziran 2013 Cuma

Tatile Az Kaldı

Yılın en çok beklediğim zamanıdır bu zamanlar ama içimde de aksilik olacak diye de bir huzursuzluk dolaşır durur. Tatil planımızı erken rezervasyonla Aralık-Ocak gibi ayarladığımız için son dakika problemleri olacak diye hem korkarım hemde hevesle tatile gitmeyi beklerim. Yarın deniz-kum-tatil olayına girecek olmamdan dolayı mıdır bilmem son 2 haftadır tam bir tükenmişlik sendromu? yaşamaktayım. Artık o kadar tatile ihtiyacım var ki ondan başka bişey düşünemez oldum. İş yerinde evde hep tatil muhabbeti. Neyse artık geri sayımdayım. Tatil alışverişi tamamlandı, eksikler giderildi, valizlerin yerleştirmesi nerdeyse bitti. (Valizleri hazırlarken http://lunasolstories.blogspot.com/2012/08/ah-su-valiz-hazrlama.html adresindeki check list çok işinize yarayacaktır)
Ben yazlıkçılardan değilde hiçbirşey yapmadığın sadece yiyip içip dinlenebildiğin bir tatil olarak tatil köyünü seçenlerdenim. Her sene Naz’a göre uygun olsun diye bir yer arayışında oluruz. Bu seneye kadar tatil köyü tecrübelerim ise şunlar:
Naz 1 yaşında iken Amara ile başladık. Nazın bebek olmasından dolayı o sene ordan çok memnun kalmıştık. Her şey elinin altında, oda-deniz arasında çok yürümek gerekmiyor, hizmet çok iyiydi.
2 yaşına gelince Royal Dragon a gittik. Burasıda çok küçüktü, lunapark-aquapark her şey vardı ama bizimki küçük olduğundan kullanamadık. Bugüne kadar gittiğim yerlerde yemeği en iyi olan yer burasıydı (tabi benim zevkime göre). Tek bana göre eksiği Uzakdoğu esintisi olmasından dolayı iç ortamın fazlaca loş olmasıydı.
3 yaşına gelince tekrar Amaraya gidelim dedik. Keşke tekrar gitmeseymişizde hafızamızda hep iyi olarak kalsaymış. Bu gittiğimizde hizmet kalitesi çok kötüydü. Temizlik felaketti. Havuzdan dolayı Naz dış kulak iltihapı olmuştu. O sene hiç iyi bir tatil geçiremedik.
2010-Amara ClubMarine Side
4 yaşına gelince Güral Premier Tekirova yı seçtik. Burası kesinlikle çocuklar için süper ötesi. Mini club çok iyiydi, aquapark, havuzlar çok iyiydi. Cuma gecesi çocuk akşamı olup bir sürü eğlenceler vardı. Her şey çok kaliteliydi. Naz burada gerçekten çok eğlendi. Bana göre dezavantajı denizin kumlu olmamasıydı. Belki küçük çccuklularda çok büyük olmasından dolayı zorlanabilirler.

2011-Güral Tekirova
5 yaşına gelince Güral dan çok memnun kalınca Side de kumlu deniz olsun ve kardeş oteller diye Alibey Resort ü seçtik. Ama bu seçimimiz de çok hatalı olmuş. Aquapark bir tarafta, oda bir tarafta, deniz bir tarafta, yürüme mesafesi çok fazla. Ayrıca içinden nehir geçtiğinden midir ne her akşam ilaçlanmasına rağmen hayatımda görmediğim böcekleri orda gördüm. Odamızın kapısı nehir tarafında olunca uçuşan böceklere çarpacağım korkusundan koşa koşa kapıdan giriyordum. Yemeklerini hiç beğenmediğimiz gibi aktivitelerde çok yetersizdi(çocuklar için). Tek iyi yönü temiz olmasıydı.

2012-Alibey Resort Side

Şimdi bu sene de Voyage Belek i seçtik. Voyage gidenin başka bir yer tercih etmeyeceğini söyleyenler var, bakalım doğru mu göreceğiz? Gerçi bizim referansımız Naz. 

Yaz Okulu

Çalışan anne babalar için okul zamanı ayrı tatil zamanı ayrı zormuş. Okul günlerinde kim karşılayacak paniği varken okullar tatilken daha da kötüsü 90 gün boyunca kim bakacak sorusu uçuşuyor. İşyerinden alacağımız izin sayısı belli, maksimum 1 ay alsak (o da mümkün değil, geriye diğer tatil ve hastalık günlerine bişey kalmaz, ayrıca anne ile baba sadece 1 hafta ortak tatil yapıp geri kalan zamanda da ayrı ayrı alırlarki izinleri idareli kullanabilsinler) geriye 2 ay kalıyor, başlıyorsunuz hafta hafta hesaplama yapmaya. Bizde aynen öyle yaptık. Okullar kapanır kapanmaz yaz okuluna başlar 2 hafta gider sonra 2 hafta tatil, sonra 3 hafta daha yaz okulu sonra 1 hafta bayram tatili sonra yine 3 hafta gider sonra yine izin derken tatili bitirmeyi hedefliyoruz. Naz okullar kapanıp başka okula başlayacağını duyunca sinirlenip hep okul okul demişti, o yüzden yazın gönderdiğimiz bu yerlere keşke yaz okulu demeselerde yaz eğlencesi gibi şeyler deseler daha doğru olur diye düşünüyorum. Okul fikri direkt çocuğu geriyor çünkü.

Ankarada yaz okulları diyince benim bulduklarım: Büyük Kolej, Arı, Ankara Üniversitesi, Yüce’nin yerinde Ankara Sanat Akademi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin yaz okullarıydı. Naz daha küçük olduğu için ve her gün spor yapmaktan çok hoşlanmayacağı için buraları bu yıl tercih etmedim. Bize daha küçük çocuklar için uygun olabilecek ve alıştırma problemi olmadan gönderebileceğimiz bir yer gerekiyordu. Bizde çok sevdiğimiz kreş öğretmenimiz Aslı öğretmen Minik Devler e geçince Naz da onu çok sevince 3 arkadaşı ile birlikte oraya göndermeye karar verdik. Haftada 2 gün yüzme, 1 gün binicilik, 1 gün gezi-sinema (hayvanat bahçesi, müze vb.) ve sadece okulda oyun olunca bizimkisi şimdi çok hevesli gidiyor. Hatta bu 90 günün sonunda ben yine buraya gitsem diye pazarlığa bile girmeye başladı.

19 Haziran 2013 Çarşamba

1.sınıfı bitirdik




Günler, aylar geçti ve nasıl başladığımızı bilemediğimiz okulumuzun 1. sınıfını bitirdik. Baba ile karne almaya gittiğimizde Naz’lar İngilizce dersindeydi. Çocukların bir kısmı (benim Nazım da dahil) ağlamaya başladılar. Hem öğretmen ağlıyor hem de bizim çocuklar. Neler oluyor derken meğer okul bitti, öğretmenimizden ayrılıyoruz diye ağlıyorlarmış. Sonra sınıf öğretmeni geldi, bir postada öyle ağladılar. Z kuşağının özelliğimidir ne çünkü biz okulun bittiği gün havalara uçardık. Birde sadece elinde karne aldığını görünce madalya vermiyecekler mi diye sordu.


İyisiyle kötüsüyle, uyumuyla uyumsuzluğuyla, hastalığıyla sağlığıyla, şikayetleriyle, başarılarıyla ve daha çok ödeviyle derken 1.sınıfı devirdik. Darısı ileriki yıllara…

10 Haziran 2013 Pazartesi

Yıl sonu bale gösterimiz

Naz 3 yaşından beri bale öğrenmeye çalışıyor. Bizde onunla tanıştık baleyle. Bale kıyafetlerin isimlerini öğrendik ilk başta, nerden bulunur araştık, sonrada figürlerin isimlerini. Şimdi bayağı bayağı izleyicisi olduk. Geçen sene daha yaşları küçük olduğu için Şinasi de sahneye 1 kere çıkmıştı. Ama onda bile öyle gururlanmıştım ki, keşke benim zamanımda da olsaydı (vardı ama biz bilmiyorduk), bende gidebilseydim diye imrenmiştim. Bu sene Küçük tiyatro’daydık. Sahne gösteri sayısı da 3 ‘ü bulmuştu. Hem bale hemde modern dans yaptılar. Hem eğlendiler, hem öğrendiler. Hepsi o kadar tatlı ki, o saçlar, kıyafetler, duruş hepsinde gerçekten çok güzel duruyor.
Naz da o kadar mutluydu ki, bitişinde muhteşem olduğunu söyledi. Bale programında neler var diye bakarken; babamız bizde bu baledeki terimleri anlar olduk, hatta sahneye çıkıp benimde 2 bacak açasım geliyor diyince heveslenen sadece ben değilmişim diye çok mutlu oldum.