17 Aralık 2015 Perşembe

Bir Hafta Sonu - Afyon Güral

Kışa girerken sıkı bir giriş yaptık, 2 hafta önce Bolu derken arada uygun bir fırsat çıkarak Güral Sapanca yı merak ederken kendimizi Güral Afyon’da bulduk. Çevremde herkes soruyor, 1 gece için 2 çocukla nasıl cesaret ediyorsun, daha yorgunluk oluyordur diye. Ama bana Ankara dışına gidip bir tatil ortamı yaratmak bile iyi geliyor. Hepsinden önemlisi çocuklarımı mutlu görünce benim mutluluğum daha da artıyor. Annemler, Leyla ablamlar Afyon Güral’a gidince bizde onların peşine takıldık ve gittik. İyi ki de gitmişiz, çok beğendik.

Otelin girişi, lobisi çok güzel, bol bol çay içtik, Çınar zaten yılbaşı ağacının yanında yer alan kutup ayılarının yanından ayrılmadı, elimizi bıraktığı an koşa koşa oraya gidiyordu.


Termal havuzlar çok büyüktü, çocuklar içinde alanları var, benim çocuklar sıcak suyu çok sevdi. Spa olarak Gazelle nin çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim.


Odalar çok genişti, 3 aile olarak hepimizin odası farklıydı ama geniş ve güzeldi. Naz illaki dubleks lerde yukarı katta yatmak isteyince dublex oda aldık, o kadar mutlu oldu ki, sanırsınız oda artık onun.


Çocuklar için ayrılmış büyük bir oyun alanı vardı, ama havuzlarda o kadar vakit geçirince buraya pek zaman kalmadı, yinede 1 saat vakit geçirmişliğimiz oldu.


Daha önce Güral’lardan Tekirova’ya gitmiş, çok memnun kalmıştık, Afyon Güral’da kış içinde gidilebilinecek güzel bir yer olarak hafızamıza ekleyip, tekrar gidilecek yerlerin içine ekledik.


30 Kasım 2015 Pazartesi

Bir hafta sonu gezimiz – Bolu / Gölcük


Bazı zamanlar iş, ev, kurs üçgeninden kurtulmak için Ankara dışında evden uzakta nefes almak istiyoruz. Yine böyle bir zamandaydık, Ankara yakınında nereye gidebiliriz derken Leyla ablamın daha önce gittiği ve çok beğendiği Gölcük’e ve Gazelle otele gitmeye karar verdik. Havaların soğuması ile dağda hava nasıl olacak, çocuklar üşütecek mi diye 1 hafta içinde endişe dolu olmama rağmen hava beklediğim kadar sert değildi. Evde ne kadar kalın kıyafet varsa dolduk, doluşturduk, hafta sonu için yola çıktık. İlk ziyaretimizi Gölcükteki tabiat parkına yaptık, küçük bir göl ama manzarası çok güzel, içinde 2 tane kafesi var, piknik alanları var. Hava güzel olsaydı, gölün etrafı yürünebilirdi, ama bunun için küçük kendinizin sürdüğü arabalar var, isterseniz kiralayıp etrafını gezebiliyorsunuz. Burada biraz dolaşıp üşüyünce Gölcük kafede bir semaver sıcak çay ile ancak kendimizi ısıtabildik. 
Buradan otele gittik, orada hava daha güzeldi. Odalar yeterince büyük ve güzeldi, spa ve havuz kısmını çok sevdik, özellikle suyun sıcaklığı süperdi. Naz terapi odalarından o kadar hoşlandı ki her birimize tur attırıyordu, çocuklar çok keyif aldı, bizde çok keyif aldık. Yemeklerde çeşit çok olmamasına rağmen lezzeti güzeldi, tatlılara bayıldık.

Çok büyük bir mini club vardı. Çocuklar çok güzel oynadı, bence buradaki en büyük eksik oyun oynamaları için görevli birisinin olmamasıydı. 

Bence otelin en güzel özelliği doğa ile iç içe olmasıydı. Etrafta dolaşan tavşanlar, balkondan bakarken koşan bir geyik, ortalıkta dolanan ördekler, hindi ve tavus kuşu vardı. Hayvanları çok seven Çınar aralarından çıkmak istemedi, çimler yuvarlandı.


Ankara’ya çok yakın olması ve eve dönüşte uzun sürmediğinden çok güzel bir hafta sonu geçirdik, tadı damağımızda kaldı, Mayıs ayında tekrar gitmek için Naz’a söz verdik.

30 Eylül 2015 Çarşamba

3. sınıf olduk

Zaman su misali akıyor, çocuklar büyüyor, ama hala Naz benim gözümde benim her şeyden sakındığım küçük bebeğim.
Tatil çok uzayınca mı bilmem ama okulunu arkadaşlarını o kadar çok özledi ki, biran önce tatil bitsin okul başlasın istiyordu, bir gün önce çok heyecanlıydı, sürekli çok heyecanlıyım diyerek ortalarda dolaştı. Okulda gördüm ki, hepsi çok heyecanlıymış, heyecandan uyuyamayan, yemek yiyemeyenler bile varmış.

Umarım okul hayatları gönüllerine göre mutlu ve başarılı olur inşallah…


Okul Öncesi Tatilimiz


Bu sene okulların açılması çok uzayınca Naz evde çok sıkıldı, bende okullar açılmadan önce 10 günlüğüne bahçe hayatı yaşaması için anneannesinin evine götürdüm. Tam 10 gün orada kaldık, baba olmadan, ben ve 2 çocuğum. Benim için çok yorucuydu, zira bahçeli, merdivenli evde bebek hayatı zormuş, sürekli dışarı çıkmak ister, götür getir, kilo verdim valla.

Naz’ın yavru keçileri artık büyümüş, keçisi onu tanıyor, sürekli onu besliyordu. Çınar’da ineklerin arasında gezmekten hoşnuttu.

Ankara’da açıkhavaya arılar ve sineklerden dolayı çıkmak istemeyen kızım orda gelenlere burada sinekle yaşamayı öğrenmeniz lazım diyerek ders vermeye başlamıştı.

Çocuklar çok mutlu olunca bende yorgunluğumu unutmuş oldum.

10 Ağustos 2015 Pazartesi

2 çocukla ilk yaz tatilimiz- Voyage Sorgun

Geçen sene yaz ayına gelen doğumdan dolayı tatile gidemediğimiz için Naz bu yaz dört gözle tatili bekleyip şafak vakti gibi kalan günleri sayıyordu. Tatile 2 hafta kala götürüleceklerimin listesini çıkartıp alışverişe başladık.
Öncelikle bir bebekle tatile gitmek, tatil fiyatı gibi tatil öncesi alışveriş yapmak demekmiş, zira al al ihtiyaç bitmiyor.
Çocuklar uyurken yolculuk geçsin diye sabah tatil köyünde olacak şekilde yola çıktık, sabah oraya vardığımızda otelin çok kalabalık olduğunu fark ettik. Bize odayı vermeleri saat 15.00 i buldu. Bu arada otelden yararlanabiliyorduk. Club odası almıştık. Odada çift kişilik yatak, tek kişilik çocuk yatağı bide park yatak vardı, yerler ıslak zemin ve yatağın altına gelecek şekilde bir halı var, oda temizliği çok kötü, halının rengi pislikten görülmüyordu, banyo çok küçük, bebek olduğu için odada yer alan lavabo bebek için tehlike yaratıyor çünkü yerler lavabodan dolayı ıslanıyordu. Yeni yürüyen yada emekliyen bebeği bu odada zaptetmek mümkün değil.
Tesis yeşillikler içinde güzel bir tesis, merkeze yakın odada olursanız iyi olur, zira ana binadan havuza ve denize geçmek için pusetleri merdivenden indirmeniz gerekiyor, bebek arabaları düşünülmemiş.

Hem aquapark, hem çocuk havuzu hem büyük havuzları öğleden sonraları girilecek gibi değil, oldukça pis, kardeşimgil ve biz oldukça etkilendik, zira gözler mikrop kaptı, çocuklarımız hastalandı. Her yerde yenilendiği ve çok güzel olduğu belirtilen Voyage Sorgun’dan hiç memnun kalmadık.
Dört gözle 2 yıldır özlemle beklediğimiz tatil Naz’ın çok kötü hastalanması ile erken son buldu, kızımın gözü o kadar korktu ki bütün tatil yerleri bu kadar pis mi, hep böyle hastalanır mıyım diye korkuyor artık…( Tabii bizde tatil mi yaptık yoksa bu kadar çok para verip işkence mi çektik, hala da çekmeye devam ediyoruz belli değil)
Tatile giderken yüzünde güller açan mis kızımın tatil dönüşü durumu :(

19 Temmuz 2015 Pazar

Bayram Tatilimiz

Bayramda en şenlikli yer tabiki annem ile babamın yanıdır. Zira 7 kardeşiz, hepimizde ortalama 2 çocuk, eşlerle birlikte koskocaman bir aile oluyoruz. Bu kadar kalabalığı çocuklarımda görsün benim daha önce bildiğim duyguları onlarda görsün istiyorum. (Yarısı resimde yok, zira hepsini toplamak çok güç oluyor)
 Özellikle Naz orada o kadar mutlu ki, nasıl olmasın anneannesi geliyor diye yavru oğlak kuzu almış, onlara isim koydu, besledi, sineklerden korkan kızım orada aslan kesildi, eziyet burda bizeymiş. Oynayacak o kadar çok çocuk var ki...

Bizim küçük tombiş Çınar ise hayvanları gördükçe mutluluktan çığlıklar atıyordu, hele bide süs havuzunda oynaması vardı ki görülmeye değerdi.
Zaman çabuk geçiyor, keşke daha sık gidebilsek, daha fazla kalabilsek. Naz bizimle dönmek istemedi, tatili biraz daha uzattı, biz de orada bir apartman dairesine tıkılıp kalmayacak kalabalık içinde mutlu olacak diye izin verdik.


9 Haziran 2015 Salı

Sınıf pikniğimiz


Çalışan anne olunca çalışma saatlerime denk gelen etkinliklere hiç katılamadım. Şenliğe, maça gidemedim ama bu sefer bakıcı olmadığından ben de izinli olduğumdan sınıf pikniğine katıldım. Naz büyük bir hevesle bugünü bekliyordu, bir velinin sayesinde çok güzel bir yerde piknikleri oldu, yemek yediler, oyun oynadılar, çimlere yattılar, bütün yılın yorgunluklarını üstlerinden attılar.



28 Mayıs 2015 Perşembe

Bir hafta sonu – İstanbul

Ablamın 50.yaş sürpriz doğumgünü kutlamak için maaile İstanbul’a gittik. Çok güzel bir doğum günü ve sürpriz oldu.

İstanbul’da hava Antalya gibi çok sıcak ve nemliydi. Ankara’nın havasına alışan biz bu havada çok zorlandık. Naz bizden ayrı takılarak çok iyi yaptı. Zira bebek ile İstanbul hayatı bize çok zor geldi. Puseti indir bindir, eşyaları boşalt, vapura girerken puset sığmaz, tekerlekleri sök, taksiye in bin yap, yemek saati gelir bi yerde dur derken biz gezdik mi süründük mü anlayamadık. Gerçi herşeyi planlamaya alışık olan biz şimdi kalabalığa uyup ordan oraya sürüklenmemizin de çok büyük payı vardı. Ama Naz İstanbul’u o kadar sevdi ki; “Anne İstanbul çok güzel bir yer, ben üniversiteyi burda okusam” diye söyledi. Çınar biraz büyünce planlı programlı çocuklara göre bir program yapıp gelmek şart oldu.



29 Nisan 2015 Çarşamba

Okuldaki Etkinliklerimiz

Daha önce haberdar bile olmadığımız etkinliklerimiz var bu okulumuzda.

İl içinde okullar arasında geleneksel oyun yarışmaları düzenlendi. Okul içi elemeler, takım belirlenmesi ve yarışmalar derken bizim evde heyecan doruktaydı. Her gün yağ satarım bal satarım oyununu konuşur olduk. Asıl takım üyesi olduğundan sürekli bu oyunla yattı bu oyunla kalktı. Okulumuz çeyrek finale kadar yükseldi, çeyrek finalde elendik, kendini adayan kuzum o gün o kadar çok ağladı ki anlatılmaz.

Diğer etkinliğimiz yılın başından beri çalıştıkları 23 Nisan için halk oyunuydu. Hayatında daha önce hiç oynamamış, seyretmemiş olan Naz çalışırken epey zorlandı. Ama gösteri çok güzeldi, kıyafetleriyle oyunlarıyla hepimizi mutlu ettiler.

Bir başka okul etkinliği ise sessiz okul projesinde haftanın görevlisi seçilerek koşan çocukların yavaşlamalarını sağlıyorlardı.

Keyifle ve mutlulukla gitmeye devam eder inşallah…

20 Nisan 2015 Pazartesi

Bir hafta sonu gezimiz – Kızılcahamam

4 kişilik aile olarak 2. ziyaretimizi Ankara’ya yakın yerlerde nerelere gidebiliriz diye araştırmaya başlamıştım. Kesinlikle Kızılcaham’mış. Bunca zamandır niye hiç gidip görmedik bilmiyorum. Manzara, orman havası çok güzeldi. Cumartesi gidip Pazar günü dönmeyi düşünerek 1 gece kalabileceğimiz iyi bir otel bakmaya çalıştım. Her şeyin yenisini seven ben yeni açılan Çam Hotel’in resimlerine bakarak beğendik ve buradan rezervasyon yaptırdık. Standart odaları oldukça geniş ve güzeldi. Her şey yeni ve temizdi.


Biz kaplıca konseptini bilmediğimiz için bize farklı gelen şeylerde vardı.
Naz en çok çocuk klübünü sevdi. Normalde hiç oralara gitmeyen kızım, bu sefer oradan çıkmak istemedi, o mutlu oldukça bizde mutlu olduk.


Otelin karşısında bulunan park ve yürüyüş yolu oldukça güzeldi. Bu güzel havanın tadını çıkardık.


Evimize bu kadar yakın olupta böyle tatil havası ile geçirdiğimiz hafta sonumuz hepimize çok iyi geldi. 
Bundan sonra fırsat buldukça gidebileceğimiz bir yer olarak hafızamıza işledik.

6 Nisan 2015 Pazartesi

Anne Evine Bahar Gezimiz


Çınar doğduğundan beri şehir dışına hiç çıkmamıştık. O kadar bunalmışım ki Ankara’dan, deli gibi gezesim var ama bebek olduğundan gezme alanlarımız da sınırlı. 4 kişilik aile olarak ilk ziyaretimizi hepimizin çok rahat ettiği annemlerin olduğu Ereğli’yi seçtik. Evde benim kadar bu işe sevinen tabiî ki Naz’dı. Naz bu 8 sene boyunca arabadaki tek çocuk olarak rahat rahat gidiyordu ama şimdi arkada araba koltuğu olunca bayağı sıkıştı, çok bunaldı, bizde alışacaksın dedik, acaba araba koltuğunu çıkarsak olmaz mı diye yollar aradı ama sonunda kabullendi..)

Cumartesi sabahına karla uyanan Ankara’nın aksine biz bol güneşli bir günde dışarının temiz havanın tadını çıkardık. Naz kuzum ağaçlara tırmandı, dalından çilek yedi, oyun oynadı, ödevsiz bir hafta sonu geçirdi. 



Ben de her zamanki gibi annem yaptı bende bol bol yedim, zaten veremediğim doğum sonrası kilolarıma yenilerini ekledim...(


Yoldan da yorulmadım da eve geldikten sonra çok zordu her şey ..( Gitmek, gezmek, dinlenmek güzel de bi de bunun dönüşü olmasa...

1 Mart 2015 Pazar

8.Yaş Günümüz



Bu sene geleceğe yatırım yaptık, babamızla ileride Naz'a güzel bir hatıra bırakmak için bir video hazırladık. Duygularımız zaten orada, başka söze gerek yok. Sözün bittiği yerdeyiz....



2 Şubat 2015 Pazartesi

Sinema Keyfi – 6 Süper Kahraman

Sömestr tatilinde herkes çocuğunu sinemaya götürüyor çünkü hafta içi sinema önünde o kadar kuyruk var ki inanılmaz. Neyse ki kalabalığa değen bir filmdi. Naz sınıfça gitmesine rağmen o kadar sevmiş ki bir daha gitmek istedi. Çok fazla animasyon filmi sevmeme rağmen merakımdan ben de girdim. Gerçekten çok güzeldi, Naz ile beraber hem güldük hem ağladık. Kesinlikle tavsiye olunur.

27 Ocak 2015 Salı

Bu da yeni okulumuzdaki ilk karnemiz

Naz daki değişimi görüp ne kadar doğru bir karar vermişiz diyorum. İyi ki de öğretmenimiz Hacer teyzesi.
Bu da bizim muhteşem sınıfımız ve öğretmenimiz…