14 Ocak 2016 Perşembe

Dişçi Maceramız

Naz ile yapmaya korktuğum, strese girdiğim 2 şey var: Birisi doktor-ilaç ikilisi, diğeri dişçi. Yaşadığı korku öyle bir şey değil, hemen en ufak bir konuşmada kapıdan kaçarcasına çıkar, hatta bir keresinde kendini Güven hastanesinin tuvaletine kitlemişti.
Dişi ağrımaya başlayıp gece uyandırıp onu inletecek duruma gelince dişçiye gitmek kaçınılmaz oldu. Hacer teyzesinin konuşmasıyla rahatlayıp dişçiye gidebildik. Dişine film çektirmeye bile korkup kaçan Naz’a kanal tedavisi dediler. Bunun nasıl olacağını ben de bilemiyordum.
İlk işlemin stresini kaldıramam diye babayla gittiler, ama o akşam geldiklerinde baba savaştan çıkmış gibi yorgun ve sinirliydi. 2. işleme ben gittim. Beklerken fotoğraf çektik, stresimizi dağıtmaya çalıştık.

Aslında beklediğimden çok daha iyi gidiyordu, ta ki artık uyuşturmamız gerekiyor dediklerinde önlük ile artık kaçmaya çalışan bir Naz vardı.

İşlemi yarıda bırakıp tedaviyi bitirdik, ta ki tekrar ağrımaya başlayıncaya kadar. Umarım bu diş kendiğinden çıkar, umarım çektirmek zorunda kalmayız. 

Hoş geldin 2016

İyisiyle kötüsüyle bir yılı daha devirdik. Çocuklar büyüyor, bizde onlarla daha da büyüyüp onlara yetmeye çalışıyoruz. Hayat onlarla güzel, inşallah uzun yıllar boyu hep birlikte mutlu oluruz…


Naz’ın her sene olduğu gibi bu yılda 1 gün öncesi okulda yılbaşı eğlencesi vardı. Artık büyüdükçe istekler artıyor, o gün için yeni bir kıyafet alındı, kuaföre gidilip saçlarımız düzelttirildi. Çok mutluydu, çok güzel eğlenmişler.

Yılbaşı akşamında ise maaile hep beraber kardeşimdeydik. Naz, biz çok kardeş olunca; anne çok şanslısın, çok kalabalık bir ailesiniz, bi sürü kardeşin var, benim ise sadece bir tane kardeşim var diyor. Bende ona; tek te olabilirdin ama bak senin en azından bir kardeşin var diyebiliyorum J Bu arada Naz hanım 4 çocuk yapacakmış; 3 kız 1 erkek. Erkek olanın adı Uzay, Kızlar ise Kiraz, Açelya, Eylül. Bunu da tarihe not olarak ekledim.