Naz ile yapmaya korktuğum, strese
girdiğim 2 şey var: Birisi doktor-ilaç ikilisi, diğeri dişçi. Yaşadığı korku
öyle bir şey değil, hemen en ufak bir konuşmada kapıdan kaçarcasına çıkar,
hatta bir keresinde kendini Güven hastanesinin tuvaletine kitlemişti.
Dişi ağrımaya başlayıp gece
uyandırıp onu inletecek duruma gelince dişçiye gitmek kaçınılmaz oldu. Hacer
teyzesinin konuşmasıyla rahatlayıp dişçiye gidebildik. Dişine film çektirmeye
bile korkup kaçan Naz’a kanal tedavisi dediler. Bunun nasıl olacağını ben de
bilemiyordum.
İlk işlemin stresini kaldıramam
diye babayla gittiler, ama o akşam geldiklerinde baba savaştan çıkmış gibi
yorgun ve sinirliydi. 2. işleme ben gittim. Beklerken fotoğraf çektik,
stresimizi dağıtmaya çalıştık.
Aslında beklediğimden çok daha
iyi gidiyordu, ta ki artık uyuşturmamız gerekiyor dediklerinde önlük ile artık
kaçmaya çalışan bir Naz vardı.
İşlemi yarıda bırakıp tedaviyi bitirdik,
ta ki tekrar ağrımaya başlayıncaya kadar. Umarım bu diş kendiğinden çıkar,
umarım çektirmek zorunda kalmayız.