11 Şubat 2014 Salı

San Diego Macerası


İlk gün tam bir felaketti. Naz’ın ateşi düşmeyip boğazım acımaya başladı demesiyle yanımızda getirdiğimiz antibiyotik’e başlamamız bir oldu. Naz ateşli ve hiçbir şey yemiyor. Ben hiç uyumamışım ve bulantım çok ve hiçbir şey yiyemiyorum. O gün sadece yemeğe ve markete gittik, tabii yiyemeyip döndük, benim koku hassasiyetimin Amerika’da çıkacağı tuttu, kokuyu alır almaz başlıyordum çıkarmaya. Akşam babayı panik almıştı, ikimizde hasta; birşey yapılamıyor, yenmiyor, böyle giderse hastanelik oluruz diye gözlerindeki korkuyu gördüm. Ertesi günde böyle olursa geri dönmeye karar vermiştik. 2. gün antibiyotik artık işe yaramış, Naz’ın ateşi düşmüş kendine gelmişti. Ben ise Türkiye’den getirdiğimiz yiyecekler ve marketten aldığımız meyve ile beslenmeye başladığımda daha iyiydim. Öğleye doğru otelden dışarı çıkabildik. Babamız aslında gelmeden önce günlük planlama değil saatlik olarak planlama yapmıştı, şimdiden planın çoğuna uyulamayacağı belli olmuştu. İlk durağımız önceden biletlerimizi aldığımız “Sea World”dü. 



Buraya çok büyük beklentilerle mi gittik, beklediğimizi bulamadık mı bilmiyorum ama bu kadar paraya değmeyeceğini düşündük. Girişten haritayı ve gösteri saatlerini aldıktan sonra ilk gösterinin yunus gösterisi olduğunu görüp ona katıldık. Şov güzeldi, tek esprisi yunuslara seyircilerin nasıl ıslatılacağı öğretilmiş, çocuklarda büyük bir heyecanla ıslanmayı bekliyorlardı. Bunun için yağmurluk tarzı kıyafet satılıyordu. 12 dolardı fiyatı.


Bundan sonraki gösteri Shamu gösterisiydi. Yunusların şovunun daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Burada da aynı ıslanma durumu sözkonusuydu. Naz’ın beklediği anlar hep buydu.

Piranhalar, kutup ayısı, penguenler ve tünel akvaryum gezdiğimiz yerlerdi.
Hafta içi olmasından dolayı mı ya da fiyatlarının yüksek olmasından mı bilmiyorum ama park genelde kalabalık değildi.









3. gün sabah erken çıkıp “San Diego Zoo” ya gittik. Hemen üstü açık otobüs turuna katılarak nerde ne var onu öğrenmek istedik. Hayvanat bahçesi o kadar büyük ki yürüyerek bitirmek imkansız. Otobüs ile gezerken gözüm korktu büyüklükten. Ama çok güzel yapılmış, her şey düşünülmüş.  

















Zaten ben ve Naz çok çabuk yorulduğumuz için çok büyük alanlara gitmeyi göze alamadık. Children’s zoo kısmında oyun oynadı, gezdik ve Rio’nun 4 boyutlu gösterisine girdik. Filmin başlaması ile ayaklarımıza kuş kanatları çarpıyormuş gibi ve rüzgarı hissedince Naz kendini dışarıya attı. (Acaba yendiğimiz sinema korkusu tekrar başladı mı?)


Buradan akşam üstü çıkıp Coronada adasına gittik. Naz’ın en eğlendiği yer kesinlikle burasıydı. Okyanus çok soğuktu ama bizimki su ve kumla güzelce oynadı.


Ünlü Hotel Del Coronada’yı görüp gezdik. 

Bu adada bir İtalyan restaurantı bulduk. Her zamanki gibi ya pizza ya da spagetti yedik. Akşamda Los Angeles’a doğru yola çıktık.

San Diego ile ilgili izlenimlerim:

  1. Kesinlikle çok güzel bir şehir.
  2. San Diego’da araba kullanmak çok rahat, trafik sorun değil, sistemi çözmüşler.
  3. Otopark ücreti sadece Sea world ve Coronada adasında verdik. (Gerçi tek acemiliğimizde buydu. Coronada adasında sen git Hotel Del Coronada’nın parkına parket. Girdikten sonra fark ettik ki çok pahalıydı. 3 saate 36 dolar verdik) Diğer her yerde otoparklar ücretsizdi.(Marketler, mağazalar, alışveriş merkezi gibi)
  4. Parkların içinde 500 ml lik su 4 dolardı. Yemeklerde kişi başı 15-20 dolar arasıydı. Dışarıdan su getirmekte fayda vardı.
  5. Sea world ile Zoo arasında bir seçim yapılacak olursa kesinlikle zoo deriz. Diğerine gidilmese de olur.
  6. Iphone vari bişey alınacaksa California eyaletinde vergide ödüyorsunuz ve geri ödemesi yapılmıyor.
  7. Sigara içen biriyseniz yandınız. Hiç kimse içmiyor, parklarda da yasak.
  8. Biz oteli okyanus kıyısında bir yer ayarladık. Uyandığımda okyanusu göreyim diye. Otelimiz Best western Plus İsland Palms and Marina’ydı. Otopark hiç sorun değildi ve ücretsizdi. Açık havuz vardı ama girmek için yeterince iyi bir hava yoktu. Gece saatinde otele dönerken çok sis oluyordu. Klima ses çıkarıyordu ve odalar otel binası olmayıp ayrı ayrı ev şeklinde olduğundan biraz soğuktu. Daha iyi bir otelde kalınabilinir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder