7 Şubat 2013 Perşembe

İstanbul gezimiz


Sömestr tatilinde ne yapabiliriz diye epey düşünmüştüm. Dubai ye gitmeyi düşünmüştüm fakat planlama konusunda geç kalınca İstanbul gezisinin çok daha iyi olacağına karar verdim.(İstanbul’a en son Naz 1,5 yaşındayken gitmiştik) Sömestr olunca çok fazla sayıda çocuklar için etkinlik vardı. Internetten çocukla gezilebilinecek yerlerin listesini çıkararak 4 gün için planlama yaptım. Gerçekten çok güzel bir tatil oldu. Naz’ın bu kadar çok eğlenmesi hem babasını hem de beni çok mutlu etti.
1. gün; İstanbul’da ilk görülmesi gereken yerlerin arasında yer alan Miniaturk’tü. Gerçekten çok güzel düşünülmüş ve yapılmış. Sanki tüm Türkiye’de bu yerleri gitmiş kadar olduk. Üstelik verdikleri biletleri her yapıtın önünde okuttuğunuzda onunla ilgili bilgileri istenilen her dilde  vermesi çok güzeldi. Çocuklar içinde cazip kılmak için savaş ile ilgili bir müze, 1 lira ile çalışan gemi sürmeleri, stadyumda istediğin takımın marşının çalması vb. gibi etkinlikler vardı. Kısacası buraya Naz’dan çok biz hayran kaldık.


Buradan çıkınca 2.durağımız Torium Snowpark’tı. İstanbul’da yaşayan yeğenimin bile buradan haberi yoktu. Gidesiye kadar acaba gerçekten nasıl bir yer, umarım bu kadar yola değer diye düşündüm. Ama gelip girdiğimizde gerçekten buna değdi. Sanki kayak merkezine gidip karda eğlenmiş gibiydik. 40 dakika için bilet alınıyor. Aile için paket ücretleri var. Girişte mont, bot ve eldiven veriliyor. 20 dakika gezme için 20 dakika simitle kaymak için zaman veriliyor. Gerçek kardan (doğal) oluşturulmuş, -1 derecede olan bir yer. Hepimiz çok ama çok eğlendik.

2. gün; tamamını Forum İstanbul’da geçirmeye karar vermiştik. Burada hem su altı sirki hemde Köstebekgiller’in gösterisi vardı. Ayrıca Disney prensesleri etkinliği de olunca tüm gün burada oluruz diye planladım. Gerçekten çok güzel düşünülmüş bir AVM. Kapalı mekan ama kapalı değil de açık havada geziyor izlenimi veriyor insana. Çok ferah, mağazalar çok fazla, tüm ihtiyaçlar giderilebilinir. Burada ilk başta Turkuazoo akvaryumunda olacak olan Su altı sirkine bilet aldık. Akvaryum, Ankara’da yer alan Nata Vega daki akvaryum gibiydi. Su altı sirki 5 kişinin akrobasi hareketlerinden oluşuyordu. Benim daha büyük beklentilerim vardı, bize çok profesyonelce gelmedi.



Buradan çıkınca Jurassic Land’e gittik. Burada Köstebekgiller gösterisi vardı. Gösterinin sonuna doğru içerisinin çok karanlık olması ve dinozorların yürümeye başlamasıyla Naz korktu ve çıktık.
 3. gün; vapura binip karşıya geçmeyi ve martılara simit atmayı planladık. Bunca şey içerisinde en sevdiğiydi. Havanın mükemmel güzel olması o kadar büyük bir şans oldu ki istediğimiz her şeyi yapabildik. Benim ürkek kızım 1 gün öncesinden martılar beni sevecekler mi diye düşünmeye başlamıştı. Tam 11 simit atarak yeterince besledik. Hatta en son elinde yarım simit kalınca benimde canım çekti, bunu ben yiyeceğim diye öyle bir iştahla yemeye başladı ki gülmekten alamadık kendimizi. Vapurdan inince balık ekmek yedik, Eyüp caminin önünde güvercinleri besledik, mısır çarşısını dolaştık.
 
Daha sonra Dolphinarium’a giderek yunus, beyaz balina, fokların gösterisini seyretmeye gittik. Biletler pahalıydı, gelenler fırsat sitelerinden yarı fiyatına satın alıp gelmişlerdi, bundan sonra bunu da planlamamız gerektiğini anladık. Gösteri çok güzeldi, özellikle balina ve yunusların gösterisini ağzı açık seyretti, fotoğraf çektirmek için hemen yanlarına gitti. Bizim için süper bir deneyim oldu.
 En yakın zamanda bir İstanbul gezisi daha planlayıp göremediğimiz yerleri görmeyi düşünüyoruz. Çünkü bu gezinin tadı damağımızda kaldı….


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder